Avrupa Merkez Bankası (ECB), gelişmekte olan ekonomilerde (EMDE’ler) başta Bitcoin (BTC) olmak üzere kripto para birimlerinin giderek daha fazla benimsendiğini vurgulayan bir rapor yayınladı.
Rapor, bu eğilimi yönlendiren üç temel faktörü belirliyor ve istikrarsız ulusal para birimlerine sahip ülkelerdeki bireyler için bir değer deposu olarak kripto para birimlerinin önemini vurguluyor.
Spekülatif Varlık Olarak Kripto Para Birimleri
ECB tarafından da vurgulandığı gibi, gelişmekte olan ülkelerde kripto para birimlerinin giderek daha fazla benimsenmesinin ana katalizörlerinden biri, bunların spekülatif varlıklar olarak çekiciliğidir. Yatırım seçeneklerinin düzenleyici veya kurumsal kısıtlamalar nedeniyle sınırlandığı bölgelerde, kripto para birimleri yatırımcılara bir alternatif sunuyor.
Bu, potansiyel zenginlik yaratma araçları olarak görülen Bitcoin gibi dijital varlıklara olan ilginin yenilenmesine yol açtı. Kripto para birimleri, yüksek enflasyon oranları ve değer kaybeden döviz kurlarıyla mücadele eden ülkelerde ulusal para birimlerine kıyasla daha iyi bir değer saklama aracı olarak ilgi görüyor.
Bu bölgelerde yaşayan insanlar için kripto para tutmak, para birimindeki devalüasyonun neden olduğu satın alma gücü erozyonuna karşı bir dereceye kadar koruma sağlıyor.
Kripto para fiyatları çok değişken olabilse de ekonomik istikrarsızlık karşısında daha dayanıklı olduklarını kanıtladılar ve bu da onları zenginliği korumak için uygun bir seçenek haline getiriyor.
Sınır Ötesi İşlemler Ve Sermaye Kontrollerinden Kaçınma
EMDE’lerde kripto para biriminin benimsenmesinin üçüncü nedeni, dijital varlıkların sınır ötesi işlemler için kullanılmasıdır.
Kripto para birimleri, bu ülkelerin sakinlerinin sermaye kontrollerini atlamalarına ve yurt dışından havale gönderme maliyetlerini azaltmalarına olanak tanıyor. Kripto para birimleri sayesinde bireyler uluslararası işlemleri daha verimli ve daha düşük ücretlerle gerçekleştirebilmekte, bu da işleri zorlaştırmaktadır.
ECB raporunda, EMDE’lerdeki fiat para birimlerindeki değer kaybının, COVİD-19 salgını sonrasında hızlandığına da dikkat çekiliyor. Bu para birimindeki devalüasyon, kripto para birimi alım satım faaliyetlerinde artışa yol açtı.
Bu, Bitcoin’in, fiyat oynaklığına rağmen, ulusal para birimlerinin satın alma gücünde düşüş yaşayan ülkelerde bir değer saklama aracı ve değişim aracı olarak giderek daha fazla değerlendiğini gösteriyor.
Makroekonomik istikrarsızlık ile kripto varlıkların artan kullanımı arasındaki bu ilişki, finansal belirsizliğin hafifletilmesinde kripto para birimlerinin önemini vurgulamaktadır.
Güncel gelişmeleri ve analizleri kaçırmamak için Telegram kanalımıza katılabilirsiniz!
