Jeopolitik gerilimlerin altının güvenli liman cazibesini artırması muhtemel.
Merkez bankası alımlarının devam etmesi altın fiyatlarını istikrara kavuşturabilir. Güçlü ABD ekonomik göstergeleri Federal oranları ve altını etkileyebilir.
Geçtiğimiz hafta, Orta Doğu’da artan jeopolitik gerilimler ve ABD’den gelen güçlü ekonomik veriler arasında, fiyatların bir önceki haftanın rekor zirvesi olan 2.431,59 Dolar’ın biraz altında 2.417,92 Dolar’a yükselmesiyle altının olağanüstü bir direnç gösterisine tanık olduk.
Bu faktörler, altının hem güvenli liman hem de ekonomik belirsizliğe karşı korunma aracı olarak ikili rolünün altını çiziyor.
Ons Altın fiyatı haftayı 47,835 Dolar veya +%2,04 artışla 2392,07 Dolar seviyesinde tamamladı.
İran’ın İsrail’e yönelik füze ve insansız hava aracı saldırılarının etkisiyle bölgesel gerginliklerin keskin bir şekilde artması, yatırımcıların altının geleneksel güvenliğine yönelmesine neden oldu.
Altın fiyatları kısa süreliğine yükselse de kısa sürede 2.400 Dolar civarında istikrar kazandı. Bu istikrar, yatırımcıların temkinli olsa da gerilimin hızlı bir şekilde azalacağı konusunda umutlu olduklarını gösteriyor ve siyasi belirsizlik zamanlarında altının temel rolünü güçlendiriyor.
Bu jeopolitik gelişmelerin ortasında ABD ekonomik manzarası güçlü bir zemin oluşturdu. Perakende satışlar, tahmin edilen %0,2’lik artışa karşın %0,5 artış göstererek beklentilerin üzerinde performans gösterdi ve bu da güçlü tüketici güveninin sinyalini verdi.
Bu olumlu göstergeye rağmen Federal Reserve, kalıcı enflasyonu frenlemek için yüksek faiz oranlarını sürdürme konusundaki kararlılığını yineledi.
Altın fiyatlarında önemli bir etken olan ABD Doları endeksi, haftayı 0,104 veya +%0,10 artışla 106,116 seviyesinde tamamladı; bu da altının çekiciliği ile getiri sağlayan alternatifler arasında dengeleyici bir hareket olduğuna işaret ediyor.
ABD Devlet Tahvili 10 Yıllık Getirisi 0,097 veya +%2,14 artışla %4,623’e yerleşti.
Özellikle gelişmekte olan piyasalardaki merkez bankaları geçen hafta altın rezervlerine yaklaşık 50 ton ekledi. Bu alımlar, dalgalanmaların ortasında ABD Doları’ndan uzaklaşmaya yönelik stratejik bir değişimin parçası. Bu tutarlı kurumsal talep, yalnızca altın fiyatlarını desteklemekle kalmıyor, aynı zamanda daha geniş finansal piyasalarda olası düşüşlere karşı istikrar sağlıyor.
İsrail ile İran arasındaki jeopolitik durumun devam etmesi ve ABD’nin sağlam ekonomik performansı ile altının kısa vadedeki görünümü kesinlikle yükselişe işaret ediyor. Altının tercih edilen güvenli liman varlığı olarak statüsünün güçlenmesi bekleniyor.
Dahası, Federal Rezerv’in yüksek faiz oranlarını sürdürme politikası, devam eden güçlü ABD ekonomik göstergeleri ile birleştiğinde, altının çekiciliğini daha da artıracaktır; ancak bu etki, beklenenden yüksek enflasyonla birleştirilmediği sürece sınırlı olabilir.
Yatırımcıların Orta Doğu’daki gelişmeleri ve ABD ekonomi politikasındaki değişiklikleri yakından izlemeleri tavsiye ediliyor; çünkü bu faktörler önümüzdeki haftalarda piyasa koşullarını etkilemede ve yatırım stratejilerini yönlendirmede çok önemli olacak.
Piyasa, küresel belirsizlikler ve merkez bankasının stratejik bir varlık olarak altına olan ısrarlı ilgisinin de desteğiyle yükseliş eğilimi için iyi bir konuma sahip. Cuma günü yayınlanacak olan bu haftaki ABD PCE enflasyon raporu, Federal Reserve’ü faiz oranlarını yüksek seviyelerde bırakmaya zorlarsa volatilitenin kaynağı olabilir.
Güncel gelişmeleri ve analizleri kaçırmamak için Telegram kanalımıza katılabilirsiniz!