2010 yılında hayatımıza giren ve sansasyonel bir biçimde günümüze kadar adından gittikçe etkili bir şekilde söz ettirmeyi başaran ilk kripto para birimi olan Bitcoin’den bu yana rağbet gören bir teknoloji olan Blockchain (blok zincir), otorilerce beklenmedik derecede bir ilgi gördü.
Kripto para fiyatları ve dünyasının gittikçe ilerlemesinden sonra Blockchain teknolojisi de kendini revize etti ve gelişmeye devam etti. Kendi içinde birçok avantaja sahip olmasına karşın, beraberinde getirdiği olumsuzlukları da göz ardı edemeyiz.
Blok zinciri teknolojisi güvenlik anlamında tam bir bütünlük sunsa da bu bütünlüğün beraberinde getirdiği sorunlar da bulunmaktadır. Blok zinciri teknolojisinin bu bütünlüğe bağlı olarak oluşan sınırlamaları vardır.
Bu tanımı açacak olursak bu teknoloji kendi içinde diğer kanallara kapalıdır, bu da güvenlik anlamında güvence vermektedir. Ancak buna bağlı olarak ortaya veri girdi durumlarını da sınırlar. Merkezi olmayan bir veri, para birimi olan bu piyasada, bu piyasadan bağımsız yani bu piyasa dünyasından bağımsız oluşan ve akan dünya piyasasında oluşan hareketlenmelerin birbirleriyle etkileşimde olması olanaksızdır. Peki birbiriyle etkileşim içinde olmayacaksa ve herhangi bir bağlantılı etki durumu oluşmaması bu teknolojiyi nasıl etkiler?
Bu sorunlar ve bu sorunların yarattığı diğer sorunların çözümünü üzerinde incelemeler yaptığımız bir teknoloji olan Chainlink, oluşan bu problemlere yeni çözümler getirmek üzere tasarlandı.
Bu teknoloji tanımından ve adından da anlaşılacağı üzere blok zincir teknolojisinden bağımsız olarak dış piyasa dünyasında oluşan, meydana gelen değişim ve oluşumların uygulamasında etkin bir şekilde görev alan, merkezi olmayan bir ağdır. Düzenleyici ve yapısal farklılıklara zemin hazırlayan bu ağın geliştirilme sebebi; farklı varyasyonlara sahip olan harici veri kaynaklarına girdi olarak sağlamaktır.
Blok zincir teknolojisi, bu piyasada ortaya çıkan ilk sarsıcı, yüksek güvenlikli bir teknoloji olsa da kripto para dünyasının sınır tanımaksızın ilerleyen bu yapısından ötürü gerçekleşen veri girdi alma durumundan geri kalıyor.
Kripto para dünyasını etkileyen birçok parametreye sahip olan bu sistemde; para birimleri, kredi kartları gibi akla ilk gelen piyasaları doğrudan etkileyebilecek güçte olan, birbirinden bağımsız birçok etken vardır. Bu girdileri ise Chainlink teknolojisi akıllı sözleşmeler yöntemi ile sağlıyor.
Chainlink teknolojisi, Ethereum tarafından 2019 yılında bu sistemde yerini aldı. Bu teknolojinin, piyasada aktif bir şekilde rol alması için diğer uygulamalara da uyumlu bir entegre sistemine sahip olması gerekiyordu. Bu özelliğinden de ötürü Chainlink teknolojisi, diğer blok zincir uygulamaları ile uyumlu bir şekilde çalışabilmektedir.
Chainlink’in kısaltma sembolü ise LINK’tir. Bu piyasada aktif rol alan diğer kripto para birimleri gibi proje uygulamasını ilerletmeye ve hacmini genişletmeye çalışan LINK kullanıcıları madencilik yapmaya teşvik etmesinden ötürü, kripto para piyasasında adından oldukça söz ettiriyor.
Bir kripto para birimi teknolojisi olan LINK; 2020 yılı başlarından itibaren revaçta olmasına karşın düzenli bir şekilde yapısını koruyor.
Kripto para birimi dünyası bu hızla gelişmeye devam ettikçe adını daha da fazla duyacağımız Chainlink önemli bir teknoloji olma yolunda hızla ilerliyor. Chainlink teknolojisi, kripto para birimi evreninde kümülatif bir şekilde uzun vadede devamlılığını sağlaması için önemli bir etkendir.