Altın fiyatları ılımlı bir yükseliş yaşadı; bu tepki büyük ölçüde ABD Doları’nın beklenmedik derecede zayıf ABD istihdam verileri sonrasında zayıflamasına atfedildi. Bu değişiklik, traderlar arasında Federal Rezerv’in öngörülebilir gelecekte faiz oranlarını düşürebileceği yönündeki spekülasyonları artırdı.
Başlangıçtaki yükselişe rağmen, aynı tarım dışı istihdam rakamlarının etkisiyle yatırımcıların odaklarını daha riskli varlıklara kaydırmasıyla altının kazanımları azaldı. Haziran vadeli altın vadeli işlemleri de bu yükselişi yansıttı ve %0,4 artışla ons başına 2.318,70 Dolar’a ulaştı.
Altın fiyatları, uzun süren yüksek faiz oranları ve güvenli liman varlıklarına olan talebin azalmasına ilişkin devam eden endişelerin etkisiyle son haftalarda rekor seviyelerinden geri çekildi.
Sarı metal, büyük ölçüde Fed’in Eylül ayında faiz indirimi yapacağı beklentilerini artıran istihdam verilerinin etkisiyle doların %0,8 oranında düşmesiyle geçen hafta bir miktar soluklanma buldu. İşgücü piyasasının soğuması faiz indirimini haklı gösterebilirken, Fed’in yıllık %2’lik hedefini aşan enflasyona ilişkin süregelen endişeler, Fed’in faiz kararı stratejisini karmaşık hale getiriyor.
Bu arada Orta Doğu’da devam eden siyasi gerilimlerin güvenli liman olarak altına olan talebi artırması muhtemel.
Enflasyon ve işgücü piyasasına ilişkin yorum yapan Neel Kashkari ve Thomas Barkin gibi Fed yetkililerinin açıklamaları, faiz politikasındaki herhangi bir değişikliğe temkinli yaklaşılması gerektiğini gösteriyor.
New York Fed Başkanı John Williams da ekonomik verilerin kapsamlı bir değerlendirmesini vurgulayarak nihai faiz indirimlerinin ipuçlarını verdi. Piyasa, 2024 sonuna kadar toplam 46 baz puanlık potansiyel faiz indirimlerini hesaba kattı ve ilk indirimin muhtemelen Eylül ve Kasım ayları arasında gerçekleşmesi bekleniyor.
Bu gelişmeler, Ortadoğu’da jeopolitik huzursuzluğun devam ettiği, İsrail’in kendi şartlarına uymayan ateşkes teklifini reddederek Gazze’de askeri operasyonlarını sürdürdüğü bir dönemde geldi.
Yüksek enflasyon ve Fed’in faiz indirimlerinin zamanlamasına ilişkin belirsizlik ortamında seyreden altın bu yıl yaklaşık %12 oranında değer kazandı. Bu esneklik, altının ekonomik istikrarsızlığa karşı bir koruma olarak kalıcı çekiciliğini vurguluyor.
Sonuç olarak, altın piyasası dalgalanan ABD ekonomik göstergelerinin, Federal Reserve politika değişimlerinin ve küresel jeopolitik olayların insafına kalmış durumda; bunların her biri kısa ve orta vadede altının fiyatını önemli ölçüde etkileyebiliyor.
Güncel gelişmeleri ve analizleri kaçırmamak için Telegram kanalımıza katılabilirsiniz!