KYC, “müşterinizi tanıyın” anlamına gelir. Finansal kurumlar için, risk azaltma için KYC düzenlemeleri zorunludur. Bu kurumlar, müşterilerinin ürünlerini ve platformlarını kullanmalarına izin vermeden önce belirli kimlik ve geçmiş kontrollerinde yer almakla yükümlüdür. Bu önlem bir Kara Para Aklamayı Önleme (AML) düzenlemesi olarak alınmıştır ve kripto para piyasasında önem kazanmaktadır.
Amerika Birleşik Devletleri hükümeti, mali hizmet kurumlarının mali suçları tespit etmeye ve durdurmaya yardımcı olması için birçok önlem almıştır. 2001 tarihli ABD Vatanseverlik Yasası, KYC’yi yöneten standartları ve kuralları ortaya koydu. 2002 yılının Ekim ayında, tüm ABD finans kurumları için KYC’yi zorunlu kılan düzenlemeler sonuçlandırıldı. 2016 yılında, Hazine Bakanlığı Mali Suçları Uygulama Ağı (FinCEN), FinTech sektörüne uygulamak için bu düzenlemeleri detaylandırdı. Bu nedenle, sanal para birimi değişim platformları, Banka Gizliliği Yasası kapsamında resmi para hizmetleri işletmesi olarak ilan edildi ve bu nedenle tüm AML ve KYC gerekliliklerine tabi oldu.
KYC ve AML düzenlemelerinin özelliklerini uygulamak, düzenlenen kuruluşlara (bankalar, kripto borsaları ve diğer finansal kurumlar) bağlıdır. KYC uygulamaları ve programları genellikle üç temel bileşen içerir:
1. Müşteri Tanımlama Programı (CIP): Firmalar, CIP aracılığıyla müşterinin kimliğini bağımsız verilerle doğrular. Bu, müşterinin adı, adresi ve doğum tarihi şeklinde olabilir. Hatta bazı firmalar, kimliklerini doğrulamak için müşterilerinden bir kimlik (pasaport veya kimlik), sosyal güvenlik numarası veya bir video ve selfie talep etmektedir.
2. Müşteri Durum Tespiti (CDD): CDD, potansiyel bir müşterinin geçmişini tarama sürecidir. Yeni bir müşterinin potansiyel olarak firmaya getirebileceği riskleri anlamak için kapsamlı geçmiş kontrolleri gereklidir. Bu süreç, potansiyel yeni müşterilerin yer aldığı dolandırıcılık faaliyetlerini ifşa edebilir. Gerekirse, firmalar riski daha da azaltmak için yeni müşterinin geçmişine daha derinlemesine bakmak için gelişmiş durum tespiti (EDD) yapacaktır.
3. Sürekli İzleme ve Risk Yönetimi: Müşteri Tanımlama Programları ve Durum Tespiti gerçekleştikten sonra bile firmalar müşterilerinin risklerini izlemeye ve yönetmeye devam edecek. Müşterilerinin işlemlerini denetlemeye ve olağandışı her şeyi işaretlemeye devam edecekler. Bu, finansal firmalar ve müşterileri arasındaki güven için gerekli olan sürekli risk azaltmayı sağlar.
KYC düzenlemelerinin amacı, müşterilerin söyledikleri kişi olduklarını anlamaktır. Bu, finans piyasasında kara para aklama, terör finansmanı ve dolandırıcılığın önlenmesine yardımcı olur.
Müşterinizi Tanıyın ve diğer Kara Para Aklamayı Önleme yönetmelikleri hem finansal kurumlara hem de onların müşterilerine yarar sağlar. Bu kurallar, kötü oyuncuları kayıtlardan uzak tutarak güvenliği artırır ve riski azaltır. Bu, müşteriler için bir güvence görevi görür ve daha güvenilir şirket-müşteri ilişkilerine yol açar. KYC ayrıca yeni kullanıcıları tarama ve kaydetme gibi gerekli doğrulama hizmetlerini gerçekleştirmeye yardımcı olur. KYC/AML kuralları, herkes için tam uyumlu bir işlem süreci sağlar.
Kripto endüstrisi hala nispeten yeni ve ademi merkeziyetçi doğası gereği KYC ile ilgili sorunlara eğilimli. Kripto düzenlemeleri de oldukça yenidir ve düzenleyiciler kripto para birimleri ve blok zincir teknolojisinin kullanımı yoluyla mali suçların işlenmemesini sağlamak için yeni yollar buldukça hala gelişmektedir.
Belirtildiği gibi, kripto borsaları resmi para hizmetleri işletmeleri olarak kabul edilir ve bu nedenle tüm “müşterinizi tanıyın” kurallarına tabidir. Değişim platformları, yüklenmiş bir fotoğraflı kimliğin resmini istemek gibi çeşitli düzeylerde KYC programları yürütür. Birçok borsa, KYC onaylanana kadar işlemlerin gerçekleşmesine izin vermez; özellikle büyük miktarda para içerenler.
Birçok kripto borsası, Amerikan yasalarını aşmak için şirketlerini yabancı ülkelerde kurarak bu kuralların etrafından dolaşmanın yollarını bulmaya çalışacak. KYC ve AML yasalarına uymayan borsalar, bu yasaları alan ülkelerde kullanılamayacak. Bu nedenle, borsalara KYC uygulamaları eklemek, ABD gibi bu yasaları alan ülkelerde kullanıma sunuldukça küresel erişimlerini artırıyor. FinTech ile ilgili daha fazla platform ve ürün ortaya çıktıkça, şüpheli davranışların gerçekleşmemesini sağlamak için riski düzenlemek ve azaltmak önemlidir. AML yasaları, gelişmekte olan finansal teknoloji endüstrisinin adaleti ve eşitliği için önemlidir ve zaman geçtikçe, düzenlemeler her yeni pazarda olduğu gibi gelişecektir.